Türk tarihinde önemli meslekler arasında yer tutan demircilik, zamana meydan okuyor. Üniversiteli öğrenciler, ‘temirci’ atölyesinde ustalardan geleneksel demir işleme sanatını öğrenerek, demirleri sanat eserine çeviriyor.
Demir işleme sanatını gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla üniversite öğrencileri ‘Geleneksel Rumeli Demir İşleme Sanatları Kulübü’nü kurdu. Demir işleme sanatçıları İdris ve Orhan Savaş kardeşlerin Temirci Sanat Atölyesi’nde zamana direnen demircilik mesleğini öğrenen öğrenciler, demirleri tavında döverek zanaatı sanata çevirmek için uğraşıyor. Yurt dışında demirden yaptıkları sanat eserleriyle birçok ödüle layık görülen Savaş kardeşler, genç yeteneklerle bir araya gelerek mesleğin devamlılığı için çalışıyor.
‘KÜLTÜRÜ, TARİHİ VE SANATI BARINDIRIYOR’
Demir işleme sanatçısı İdris Savaş, Orta Asya coğrafyasında temir adıyla bulunan madenin, günümüze ‘demir’ adıyla geldiğine dikkat çekerek, demirciliğin kültürü, tarihi ve sanatı barındıran bir meslek olduğuna vurgu yaptı.Yaptıkları eserlerle yurt dışında birçok ödüle layık görülen ve Türkiye’yi temsilen birçok festivale katılan Savaş, öğrencilerle bir araya gelmelerini şöyle anlattı:
‘Ülkemizde demirciliği nasıl duyurabiliriz, nasıl yaygınlaştırabilir ve sevdirebiliriz diye düşündük. Öğrencilerle birlikte bir kulüp kurmaya karar verdik. Demircilik zahmetli fakat severseniz güzel bir meslektir. Günümüzde geleneksel olarak uygulanmıyor. Biz biraz daha gelenekselin peşindeyiz. Televizyondaki belgesellerin demirciliğe olan ilgiyi biraz daha artırdığını düşünüyorum. Bıçaklar yapılıyor, herkes kendi küçük atölyesini kuruyor. Biz de arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Demircilik zamanla yarışıyor olsa da kaybolmayacak bir meslek.’
‘DEMİR İŞÇİLİĞİ GENÇ NESİLLERE AKTARILIYOR’
Yok olmakta olan demirciliğin ayakta kalması için usta-çırak ilişkisiyle öğrencilere katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden Ali Koç, ‘Yaklaşık 25 öğrenciyle birlikte üniversitemizin içerisinde böyle bir kulüp kurduk. Demir dövüyorlar, ocak yakıyorlar’ Atalarımızdan bize bugüne kadar gelen demir işçiliğini onlara aktarmaya çalışıyoruz. Şimdi öğrencilerimiz ocaktan çıkan demire vurarak, işleyerek nasıl şekil vereceklerini öğreniyorlar. Zanaatın sanata geçişiyle ilgili eserler de göreceksiniz. Öğrenciler bu ve buna benzer işleri kendileri yapabiliyor olacaklar. Her öğrenci kendi çekiciyle dövdüğü kendi bilekliğini kolunda taşıyacak? ifadelerini kullandı.
‘HAYAL GÜCÜYLE HER ŞEY ÇOK KOLAYLAŞIYOR’
Kulüpteki öğrenciler demircilik mesleğinin sevildikten sonra zor gelmediğine dikkat çekerek, ‘Çok zevkli ama unutulan mesleklerimizden bir tanesi. Türklerin ilk mesleklerinden bir tanesi olmasına rağmen unutulmuş bir mesleğe biz tekrardan hayat veriyoruz. Yaptığımız sanatları da sergiliyoruz. Burada düşüncelerimizi, hayal gücümüzü geliştiriyoruz. Her mesleğin bir zorluğu var, takımları öğrendikten sonra hayal gücüne bırakınca gerisi geliyor’ dedi.